NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-İMAME VE’L-CEMEA

<< 405 >>

الائتمام بالإمام يصلي قاعدا

39- Oturarak Namaz Kılan imama Uymak

 

أنبأ قتيبة بن سعيد عن مالك عن بن شهاب عن أنس بن مالك أن رسول الله صلى الله عليه وسلم ركب فرسا فصرع عنه فجحش شقه الأيمن فصلى صلاة من الصلوات وهو قاعد وصلينا وراءه قعودا فلما انصرف قال إنما جعل الإمام ليؤتم به فإذا صلى قائما فصلوا قياما وإذا ركع فاركعوا وإذا قال سمع الله لمن حمده فقولوا ربنا ولك الحمد وإذا صلى جالسا فصلوا جلوسا أجمعين

 

[-: 908 :-] Enes b. Malik naklediyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) at'a binmişti.

At'tan düştü ve sağ tarafını incitti. Namazlarından birini oturarak kıldı. Biz de arkasında namazımızı oturarak kıldık. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) namazı bitirince:

 

"İmam kendisine uyulsun diye imam edinilir. O ayakta kılarsa siz de ayakta kılın, rüku'ya gittiğinde siz de rüku edin. O «5emiallahu limen hamideh» deyince siz «Rabbena lekel hamd» deyin. İmam oturarak namaz kılarsa hepiniz oturarak namazınızı kılın" buyurdu.

 

 

Hadisin tahrici 652'de geçti.

 

 

حدثنا أبو كريب محمد بن العلاء قال أنبأ أبو معاوية عن الأعمش عن إبراهيم عن الأسود عن عائشة قالت لما ثقل رسول الله صلى الله عليه وسلم جاء بلال يؤذنه بالصلاة فقال مروا أبا بكر فليصل بالناس قالت فقلت يا رسول الله إن أبا بكر رجل أسيف وإنه متى يقم مقامك لم يسمع الناس فلو أمرت عمر قال مروا أبا بكر فليصل بالناس فقلت لحفصة قولي له فقالت له فقال إنكن لأنتن صواحبات يوسف مروا أبا بكر فليصل بالناس قالت فأمروا أبا بكر فلما دخل في الصلاة وجد رسول الله صلى الله عليه وسلم من نفسه خفة قالت فقام يهادي بين رجلين ورجلاه تخطان في الأرض قالت فلما دخل المسجد سمع أبو بكر حسه فذهب ليتأخر فأومأ إليه رسول الله صلى الله عليه وسلم أن قم كما أنت قالت فجاء رسول الله صلى الله عليه وسلم حتى قام عن يسار أبي بكر جالسا فكان رسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي وأبو بكر قائما يقتدي أبو بكر برسول الله صلى الله عليه وسلم والناس يقتدون بأبي بكر

 

[-: 909 :-] Hz. Aişe anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hastalığı iyice ağırıaşmıştı. Bilal namaz vaktini bildirmek için geldiğinde Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:

 

"Ebu Bekr'e söyleyin insanlara namazı kıldırsın" buyurdu. Ben: "Ey Allah'ın Resulü! Ebu Bekr yufka yüreklidir. Senin makamına geçtiğinde sesini cemaate duyuramaz. Ömer'e emretsen de o kıldırsa?" dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) tekrar: "Ebu Bekr'e söyleyin namazı kıldırszn" buyurdu. Bunun üzerine Hafsa'ya:

 

"Bir de sen söyle" dedim. O da söyledi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Sizler Yusuf zamanındaki kadınlar gibisiniz, Ebu Bekr'e söyleyin cemaata namazı kıldırszn" buyurdu. Bunun üzerine Ebu Bekr'e namaz kılmasını söylediler. Ebu Bekr namaza başladığında, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisinde biraz hafiflik hissetti. iki kişiyle birlikte yürümeye başladı ve ayakları yerde sürünüyordu. Mescide gelince Ebu Bekr, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in geldiğini hissetti ve geri çekilmek istedi. Ancak Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Olduğun yerde dur!" diye işaret etti. Sonra gelip Ebu Bekr'in sol tarafına oturarak namaza durdu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem), oturarak insanlara namaz kıldırıyordu. Ebu Bekr ise ayaktaydı ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e uyuyordu, cemaat de Ebu Bekr'e uyuyordu.

 

Diğer tahric: Buhari 664, 712, 713; Müslim 418/95, 96; İbn Mace 1232; Ahmed b. Hanbel 25761; İbn Hibban 2120, 2121.

 

 

أنبأ العباس بن عبد العظيم قال حدثنا عبد الرحمن بن مهدي قال حدثنا زائدة عن موسى بن أبي عائشة عن عبيد الله بن عبد الله قال دخلت على عائشة فقلت ألا تحدثيني عن مرض رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالت بلى ثقل رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال أصلى الناس فقلنا لا هم ينتظرونك يا رسول الله قال ضعوا لي ماء في المخضب ففعلنا فاغتسل ثم ذهب لينوء فأغمي عليه ثم أفاق فقال أصلى الناس قلنا لا هم ينتظرونك يا رسول الله قال الثالثة مثل قوله قالت والناس عكوف في المسجد ينتظرون رسول الله صلى الله عليه وسلم لصلاة العشاء فأرسل رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى أبي بكر أن يصلي بالناس فجاءه الرسول فقال إن رسول الله صلى الله عليه وسلم يأمرك أن تصلي بالناس وكان أبو بكر رجلا رقيقا فقال يا عمر صل بالناس فقال أنت أحق بذلك فصلى بهم أبو بكر تلك الأيام ثم إن رسول الله صلى الله عليه وسلم وجد من نفسه خفة فجاء يهادي بين رجلين أحدهما العباس لصلاة الظهر فلما رآه أبو بكر ذهب ليتأخر فأومأ إليه رسول الله صلى الله عليه وسلم أن لا يتأخر وأمرهما فأجلساه إلى جنبه فجعل أبو بكر يصلي قائما والناس يصلون بصلاة أبي بكر ورسول الله صلى الله عليه وسلم يصلي قاعدا فدخلت على بن عباس فقلت ألا أعرض عليك ما حدثتني عائشة عن مرض رسول الله صلى الله عليه وسلم قال نعم فحدثته فما أنكر منه شيئا غير أن قال سمت لك الرجل الذي كان مع العباس قلت لا قال هو علي قال أبو عبد الرحمن موسى بن أبي عائشة ثقة كان سفيان الثوري يحسن الثناء على موسى بن أبي عائشة وهو كوفي

 

[-: 910 :-] Ubeydullah b. Abdiilah anlatıyor: Aişe'nin yanına vardım. "Bana, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hastalığından bahsetmeyecek misin?" dedim. O da şunları anlattı:

 

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hastalığı ağırlaşınca: ''Cemaat namaz kıldı mı?" diye sordu. Biz: "Hayır Ey Allah'ın Resulü! Seni bekliyorlar" dedik. O zaman, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bana: ''Leğen içerisinde su hazırlayın" diyeemir buyurdu. Biz de hazırladık, ğusletti. Kalkmaya davranırken tekrar bayıldı. Bir süre sonra ayılınca: ''Cemaat namazı kıldı mı?" buyurdu. Biz de: "Hayır, seni bekliyorlar" dedik. ''Bana leğende biraz su getirin" buyurdu. Getirdik, tekrar yıkandı. Kalkmaya davranırken tekrar bayıldı. Üçüncü defa aynı şeyler oldu. Cemaat ise mescidde yatsı namazı için Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i bekliyordu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) cemaate namaz kıldırması için Ebu Bekr'e haber gönderdi. Haberci Ebu Bekr'e gelip:

 

"Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) sana cemaate namaz kıldırmanı emrediyor" dedi. Ebu Bekr yufka yürekli bir adamdı. Ömer'e: "Cemaate namazı sen kıldır" dedi. Ömer cevaben: "Sen bu işe benden daha layıksın" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hastalık günlerinde cemaate namazı Ebu Bekr kıldırdı. Sonradan Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) vücüdunda hafiflik hissetti ve iki adam arasında -ki bunlardan biri Abbas idi öğle namazı için çıktı. Ebu Bekr Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'i görünce geri çekilmek istedi. Fakat Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona geri çekilmemesi için işaret etti ve yanındaki iki kişiye de Ebu Bekr'in yanına oturtmalarını emretti. Ebu Bekr ayakta namaz kıldınyor insanlar da ona uyuyoriardı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ise oturduğu yerde namaz kılıyordu.

 

Ravi der ki: ibn Abbas'ın yanına girdim "Aişe'nin, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in hastalığına dair anlattıklarını sana da anlatayım mı?" dedim. "Peki anlat" dedi. Ona anlattığımda hiçbirini inkar etmedi, sadece "Aişe, Abbas'la birlikte Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yürümesine yardım eden diğer kimsenin ismini söyledi mi?" dedi. Ben: "Hayır" deyince o şöyle dedi: "Bu kişi Ali idi."

 

Nesai bize şöyle dedi: "Musa b. Ebi Aişe güvenilir bir ravidir. Süfyan es-Sevri, Musa b. Ebi Aişe'ye güzel övgülerde bulunurdu. Musa ise Kufelidir.

 

Hadis 7046, 7047 ve 7045'de gelecek. 874'de muhtasar olarak geçti.

 

Diğer tahric: Buhari 198, 665, 687, 2588, 4442, 5714; Müslim 418/90, 91, 92, 93; İbn Mace 1618; Ahmed b. Hanbel 5141; İbn Hibban 2116.